17 Eylül 2018 Pazartesi

OTLARLA GELEN ŞİFA, BİTKİLERDEN CAY VE KÜRLER NASIL HAZIRLANIR?

       
                ALLAH IN SELAMI HEPİMİZİN ÜZERİNE  OLSUN. 
Yıllar önce merakımdan dolayı bayağı bir emek ile toplayıp arşivlediğim bilgileri dostlarla paylaşıyorum. Amacım; her hangi bir insanın rahatsızlığına karşı küçükde olsa bir derman olabilme gayretinden başka bir şey değildir. Zira bu çalışmam ve paylaşımımdan dolayı her hangi bir menfatim yada kazancım yoktur. Zaten amacım da bu değildir. Her çalışmamı ve tecrübemi  dostlarla, insanlarla paylaşmaktır.


OTLARLA GELEN ŞİFA
Otlar gerçekten sifalı mı? Hangi kürler neye iyi geliyor? Bitkilerin zararları var midir? Aklınıza gelen daha birçok sorunun cevabini bu dosyada bulacaksınız...
Hepimizin geçmişte şifalı otlara ait bir hikayesi vardır. Anneniz hastalandığınızda bir takım otları karıştırıp, bunlardan elde ettiğözü size içirmiştir mutlaka. Üstelik hepsi de faydasını kısa sürede göstermiştir! Bitkiler bize daha sağlıklı bir dünyanın kapılarını açıyorlar. Konuya tarafsız yaklaşmak ve hiçbir şüpheye yer vermemek için hem Ayur veda uzmanı Ender Saraç ile hem de farklı branşlardaki tip doktorlarınışifalı otlarla tedavi konusundaki görüşlerine başvurduk.
Bitkileri dışlamayın
Doğal dengenin bozulmasıyla birlikte kanser, aids, astım gibi kronik ve kimileri ölümcül hastalıklar gündeme geldi. Bunların tedavisi içinse eskiden bitki karışımları kullanılırken, bilimin gelişmesiyle ilaçlar gündeme geldi. İlk ilaçlar bitki ekstrelerinden oluşuyordu. Günümüzde tamamen kimyasal bileşiklerden oluşan ilaçlar kullanılıyor. Sonuçta ise insanlar tedavide bu ilaçların yarattığı yan etkilerden zarar görüyor. Ender Saraç, bunun için bitkileri tamamen yadsımak yerine, yararlanabildiğimiz kadar yararlanma yoluna gitmek gerektiğini savunuyor. Burada bir noktanın altını çizmek istiyoruz: "Klasik tıbbi terk ederek, tek umut olarak bitkileri görmek de yanlışİzlenecek yol hastalıkların tedavisinde ilaçların yanında bitkilerden de yararlanmak, günlük yasamda sağlığımızı korumak, metabolizmamızı güçlendirmek için bitkilerin bize sunduğu nimetleri kullanmak olmalı".
Doğru kullanım
Bitkileri bir şekilde kullanıyoruz. Ya kaynatıyor ya da yemeklere katıyoruz. Ama bitkilerin de bir hazırlanma sekli var. Toplumda yerleşmiş bilgilerin bir kısmı doğru olmasına rağmen, bir kısmı da yanlış. Ve bitkilerin kullanımı genellikle toplumda varolan bu bilgilere dayanıyor. En temel hayat kaynağımız oksijen ve sudan bile doğru ve dozunda yararlanmak gerektiği hatırlanırsa, bitkilerin yanlış kullanımının onlardan alacağımız faydayı azalttığını unutmamak gerekiyor. Doğru pişirme yöntemleri:
* Kökler: Genellikle bitki köklerini, iyice kaynattıktan sonra sıcak suda bir süre bekletmek gerekiyor.
* Yaprak ve çiçekler: Bitkilerin yaprak ve çiçekleri çoğu zaman kurutuluyor. Ama defne yaprağı ve nane, taze de kullanılan bitkilerden. Kurutulmuş yaprak ve çiçekleri çok fazla kaynatmamak gerekiyor. Bunları kaynayan suya sokup, 3-4 dakika bekletip, geri çıkarmak en ideal pişirme yöntemi. Çünkü fazla kaynatmak bitkilerin içinde bulunan yararlı maddelerin ölmesine ve kullanılamaz hale gelmesine neden oluyor. Bazı bitkilerin yapraklarıörneğin ıhlamur ve melisa aromasını vermesi için daha uzun süre kaynatılabilir. * Tohumlar: Genellikle öğütülüp balla karıştırılır. Ama bazı ot karışımlarıyla birlikte kaynatılabilir de. Yararlı maddelerin suya geçmesi için tohumların da kökler gibi uzun süre kaynatılması ve bir süre sıcak suda bekletilmesi gerekiyor.
Sifalı otlar tıbbın yanında
Artık tıbbın bitkilerin yararları konusuna eğilmesi, ilaç tedavisinin yanında bitkilerden de yararlanılması gerekiyor. Çünkü ilaçlar ne kadar yararlı olsalar da yan etkisi olmayan bir ilaç ne yazık ki bulunmuyor. Ayrıca doğru bir biçimde kullanıldığında bitkiler, ilaç tedavisini destekliyor. Bütün bunların dışında hastalanmadan bitkilerden faydalanıldığında koruyucu bir etki de yaratıyor. Ancak sadece bitkiler de hastalıklardan korunmak için yeterli değil. Eğer bir kişi dengeli beslenmiyor, egzersiz yapmıyorsa istediği kadar bitkisel karışımlar kullansın, yine de hastalıklara yakalanacaktır. Bitkilerle birlikte dengeli bir yaşam tarzı hem stresin getirdiği yüklerin, hem de yaslanmanın getirdiği etkilerin daha yumuşamasına neden oluyor. Tıbbın bitkilerin yararları konusunda ciddi araştırmalar yapmasının bir gerekliliği de bu alanda yer alan boşluklardan bazı kişilerin ticari amaçlı olarak yararlanması
* Bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için: Kısa girdiğimiz su günlerde bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesi için bitki karışımlarından yararlanabilirsiniz. Zencefil bağışıklık sistemini kuvvetlendirip ve toksinleri atmaya yarıyor. Bunun için günde 1-2 kahve kaşığı öğütülmüş zencefili yemeklere karıştırarak alabilirsiniz. Ayrıca kuşburnu C vitamini yönünden zengin olduğundan çay seklinde 2-3 fincan içilebilir. Bunların yanında kuşburnu, kök zencefil, hibiskus karışımı bir çay da metabolizmayı güçlendirici etkiye sahip. Karışımlarıçok kaynatılmaması ve açık olarak içilmesi gerekiyor.
Toplama Kuralları    Şifalı bitkileri doğadan kendisi toplamak isteyen kişinin en azından, temel botanik bilgilerine sahip olması gerekir. Bu bilgilere sahip olup olmadığını kişinin kendisi de saptayabilir. Bunun için kendine şu soruları sormalıdır:·         Aradığım bitkiyi doğada, hiçbir soru işaretine yer bırakmayacak kesinlikle bulabilir miyim?·         Bazı bitkilerin zehirli ikizleri olduğunu biliyor muyum?·         Zehirli oldukları için ölüm tehlikesine yol açabilecek bitkilerle kendimi tedavi etmeye kalkışmamam gerektiğini biliyor muyum?·         Hangi ortamlardan bitki toplayabileceğime, hangi çayırların, tarlaların, orman kıyılarınıçevre kirliliğinden etkilenip etkilenmediğine karar verebilir miyim?·         Etkin maddelerin en yoğun olduğu zamanda toplayarak, bitkilerin şifalı gücünden en fazla yararı sağlayabilmek için, onları hangi mevsimde, ve günün hangi saatlerinde toplamam gerektiğini biliyor muyum?·         Çay hazırlayabilmek için bitkinin hangi organının drog hazırlamaya elverişli olduğunu (çiçek, meyve, tohum, kök, kabuk veya bitkinin tümü) biliyor muyum?    Şifalı bitkileri toplama sırasında genel olarak özen gösterilmesi gereken konuların başında, doğayı koruma kavramı yer almalıdır. Bitkileri planlı bir biçimde toplayınız. Rastladığınız bir bitki kümesinin tümünü toplamayınız ki, bir sonraki mevsimde orada aynı bitkileri yine bulabilesiniz. Çiçeklerini, yapraklarını veya meyvelerini topladığınız ağaçları veya çalı türü bodur bitkileri hırpalamayınız, dallarını kırmayınız. Çayırlara, çimenliklere, çiğneyip ezmeden dikkatle giriniz. İhtiyacınızdan fazla bitkiyi toplamamaya özen gösteriniz. Drog olarak köklerinden yararlanılan bitkilerin soylarının tükenmesine olumsuz katkıda bulunabileceğinizi hiçbir zaman unutmayınız.    Şifalı bitkileri kendisi toplamak isteyen kişi, bilgisizlik veya yanlışlıkla zehirli bitki kullanarak büyük bir sorumluluk altına girebileceğinin bilincinde olmalıdır. Bitki toplamaya yardım eden çocukların sürekli kontrol altında tutulmaları gerekir. Kesin olarak teşhis edemediğiniz bitkileri toplamayınız. Onları, eğer rastlayabilirseniz, güvenebileceğiniz bir şifalı bitki satıcısından, belki de kullanıma çok daha elverişli durumda satın alabilirsiniz!    Şifalı bitkileri toplayabilmek için, onları tanımak gerekir. Eğer onları tanıyorsanız, dikkat etmeniz gereken konular, doğru zamanda, uygun yerde ve gerektiği biçimde toplamaya özen göstermektir. Kazanılmış deneyimlere göre, en başarılı tedavileri, yeni toplanmış taze bitkiler sağlar. Taze bitkiler Şubat sonundan başlayarak Kasım sonuna kadar toplanabilir. Kış için kurutulmuş bitkilerden, pek büyük olmayan bir stok hazırlamak yeterlidir. Bunun için onları en etkili oldukları zamanda toplamaya özen göstermelisiniz.  ·         Çiçeklerde en etkili zaman, çiçeklenme başlangıcında·         Yapraklarda en etkili zaman, çiçeklenmeden önce ve çiçeklenme zamanında ·         Köklerde en etkili zaman, ilkbahar başlangıcında ve sonbaharda·         Meyvelerde en etkili zaman, olgunluk zamanıdır.    Elbette, şözelliklere de özenle dikkat etmek gerekir: Yalnızca  sağlıklı, temiz ve haşaratsız (larvasız, kurtsuz ve  böceksiz) bitkiler toplanmalıdır. Güneşli günlerde bitkiler sabah erken saatte toplanmalıdır.Toplama Yapılamayacak Yerler:·         Kimyasal gübre kullanılmış veya ilaçlama yapılan bahçeler, tarlalar, çayırlar·         Kirli ve mikroplu suların kıyıları, tren yolları, karayolları ve endüstri alanları civarları
Doğayı Koru!     Bitkileri kökleri ile beraber çekip koparmayın ve zarara yol açmayın.  Çiçekleri ve yaprakları toplarken bitkileri ezmeyin ve topladığınız bitkileri naylon poşetlere veya cebinize koymayın. Bu durumda bitkiler terlemeye başlar ve kurutulurken kararırlar.Kurutma ve Saklama    Bitkiler, kurutulmadan önce yıkanmazlar (Kökler hariç).Bunun için Toplama bölümündeki özelliklere uyulması bir zorunluluktur. Eğer bitkileri kendiniz toplamıyor ve hazır kurutulmuş olarak bir yerlerden alıyorsanız yukardaki koşullarda toplanarak kurutulup kurutulmadığından emin olmalısınız. Kurallara uygun olarak toplanan bitkiler ince ince kıyılır temiz bezlerin veya baskısız ve boyasız kağıtların üzerine serpiştirilir ve gölgeli, havadar ve sıcak yerlerde elden geldiğince çabuk kurumaya bırakılır. Köklerde, kabuklarda ve çok sulu bitki bölümlerinde, kurutma için zaman zaman yapay sıcaklık da kullanılabilir. Fakat sıcaklığın 35 dereceyi aşmaması gerekir. Dikkatle yıkanan köklerin kurutulmaya bırakılmadan önce kıyılmaları daha doğru olur.    Ancak, tam anlamı ile kurutulmuş bitkiler kış için saklanabilir. Bu görev için cam kaplar veya ağzı kapanabilir karton kutular idealdir. Plastik kaplar ve teneke kutular kullanılmamalıdır. Kurutulmuş bitkiler ışıktan korunmalıdır. Renkli cam kaplar, örneğin yeşil renkliler en uygun olanlarıdır. Hazırladığınız stok yalnızca bir kış için olmalıdır. Kurutulmuş bitkiler şifalı güçlerini zamanla yitirirler. Her yeni yıl, bize taze bitkiler armağan edecektir.
BİTKİLERDEN CAY VE KÜRLER NASIL HAZIRLANIR?

Bitkilerin kullanımı taze olmalıdır. Taze olmayan yani üzerinden bir yıl gecen bitki yüzde elli etki kaybı yaşar. İki yıl geçince nerdeyse faydasız hale döner. O bakımdan kullanılan bitkinin gölgede kurutulmuş, toplanma ve kurutulma süresi üzerinden bir yıldan az bir zaman geçmiş olmalıdır.

Bitkilerde kökler kaynatılır, yapraklar demlenir, tohumlar özelliğine göre öğütülür. Mesela keten tohumu öğütülüp bir hafta içinde bitirilmesi gerekir. Aksi halde  bir haftadan fazla beklemesi halinde bayatlar. Değer kaybı yaşar.  Rezene tohumu kaynatılıp ta kullanılabildiği gibi öğütülerek de kullanılır.  Bitki yaprakları kaynamış suya bırakılır. En az üç dakika en fazla on dakika demlenir. Yapraklar süzülerek tüketilir.  Bu konuya yönelik aşağıda daha detaylı açıklama vardır. Mutlaka bitki kullanımında bunlara dikkat edilmelidir.
Çay Hazırlamak

Haşlayarak Demleme:
    Belirtilmiş oranda taze veya kurutulmuş bitki bir cam kaba veya metal olmayan bir başka kaba konur, kaynamaya başlayan su ocaktan alınır ve hazırlanmış olan bitkilerin üzerine dökülür. Taze bitkilerin demlenmesi için fazla beklemeye gerek yoktur (Birbuçuk-iki dakika yeterlidir). Çay açık renkli olmalıdır: Açık sarı veya açık yeşil. Kurutulmuş bitkilerin demlenmesi ise biraz daha uzun sürer (3-6 dakika kadar). Bu yöntemle hazırlanmış bir çay hem daha yararlıdır hem de daha güzel görünür.

    Belirtilmiş oranda kök, gerekli görülen süre boyunca soğuk suda bekletildikten sonra, kısa süre kaynatılır ve 3 dakika kadar demlenmeye bırakılır. Günlük çay miktarı bir termosa konur ve gün boyunca ağır ağır yudumlayarak içilir.
    Genel olarak, dolu bir çay kaşığı (yarım tatlı kaşığı) ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı (200 cc) dolusu suya yeterlidir. Değişik durumlarda ve bitkilerde, bu miktarlar reçetelere göre değişebilirler.
Soğuk Suda Yumuşatma:
    Bazı bitkiler (Örneğin ebegümeci, ökseotu ve eğir kökü), sıcaklığın etkisi ile şifalı güçlerini yitirebilecekleri için, kaynatılmamalı ve haşlanmamalıdır. Bu tür bitkilerden elde edilen çaylar soğuk su ile hazırlanır. Belirtilen ölçüde bitki,soğuk suda 8-12 saat süre ile bekletilir (Genellikle geceleri). Süre dolduktan sonra içilebilecek derecede ısıtılarak, önceden kaynar suyla çalkalanmış bir termosa doldurulur.
    Soğuk suda bekletme ve haşlama karışımından oluşan çay türü ise, şifalı bitkilerden en iyi yararlanma biçimi olarak belirtilebilir. Bitkiler belirtilmiş su miktarının yarısının içinde gece boyunca bekletilir ve sabahleyin süzülür. Suyu süzülmüş olan bitkiler, belirli su miktarının öbür yarısı ile haşlanır (kaynatılmaz) ve yeniden süzüldükten sonra, soğuk ve sıcak çay karıştırılır. Bu yöntemle hazırlanan çaylarla, yalnızca soğuk veya sıcak suda eriyebilen maddeleri kazanabilme olanağını elde edebiliriz.
Tentür Hazırlamak
     Tentürler, 35-40 derece alkol içerikli damıtılmış içkilerin veya aynı derecede etil alkol, kanyak veya elma sirkesi kullanımı ile elde edilirler. Bir şişe veya ağzı kapanabilir bir kavanoz, ince kıyılmış  bitkilerle gevşekce doldurulur (Kuru bitkiler için kavanozun 1/5' i, taze bitkiler için kavanozun 2/5' i)  ve üstüne alkollü, etil alkol, kanyak veya elma sirkesi eklenir. Sıvı, bitkilerin üstüne çıkmalı ve kavanozun çalkalanacak kadarlık bir kısmı boş kalmalıdır. Ağzı iyice kapatılan şişe veya kavanoz, 14 gün  güneşte bekletilir ve her gün 2-3 kez çalkalanır. Süre sonunda ince delikli bir süzgeç veya tülbentle birkaç kez süzülür ve bitki posasının suyu sıkılır. 1-2 gün bekledikten sonra bir kez daha süzülür ve koyu renkli şişelere aktarılır. Elde edilen bu başlangıç tentürü, serin bir ortamda saklandığında, kullanım süresi 2-3 yıl civarındadır. Tentürler, içten  doğrudan veya çaya ve suya eklenerek, dıştan da kompres veya friksiyon (sürülme) biçiminde kullanılırlar. Örnek: İsveç iksiri
Tentürün İnceltilerek Güçlendirilmesi:
    Bazı bitki tentürlerinin kullanımında yukarıda açıklanan başlangıç tentürü tercih edilir. Ama tentürler genellikle inceltilip-güçlendirilerek kullanılr.
İnceltme-Güçlendirme Yöntemi:
    1 ölçü başlangıç tentürü, 9 ölçü 30-35 derecelik etil alkol-su karışımı, kanyak veya elma sirkesi ile koyu renkli küçük bir şişede inceltilir ve iyice çalkalanır. Elde edilen tentür, desimal ölçüye göre; D1' dir ve şişenin üstüne, kullanılan bitkinin adı, tentür yapımının tarihi ve incelti derecesi (D1) bilgilerini içeren bir etiket yapıştırılır. D1 inceltisinden alınan 1 ölçü, aynen yukarıdaki gibi 9 ölçü etil alkol-su, kanyak veya elma sirkesi karışımıyla inceltilirse D2 inceltisi elde edilir. Böylece devam edilerek, kullanımı önerilen incelti derecesine ulaşılır. (D3, D4, D5, D6... gibi)
    Homeopaty biliminde (tentür ile tedavi) 2 yüzyıl boyunca yapılan sürekli araştırmalar ve insan üzerinde yapılan deneylerle, hangi hastalıklara karşı hangi bitkisel, hayvansal veya mineral tentürün, hangi incelti derecesinde, hiç bir yan etki yapmadan başarılı olabileceği kesinlikle saptanmıştır. Homeopaty (Homeopathic- Homeopathie-Homöopathi) yöntemleriyle yapılacak tedavilerde, konu literatüründe yerini almış olan bu incelti derecelerine ve kullanım dozajlarına mutlaka uyulmalıdır. Bazı hastalıklara karşı çok yüksek incelti dereceleri (Örnek: D30 gibi) önerildiğinde, konunun yabancısı olan kişiler şaşkınlığa kapılabilirler, ama bu tespitler kesinlikle doğrudur çünkü tentürlerin etkinlikleri genelde inceldikçe artar!
    Tentürler, kullanım miktarları göz önüne alındığında, bitki çaylarından çok daha etkilidirler. Alkol almak istemeyen veya kesin alkol yasağı altında olan kişiler için sıcak su karışımı idealdir, çünkü alkol sıcak suyun içerinde kısa bir sürede uçar ve geriye yalnızca bitkisel etken maddeler kalır. Tentürler ayrıca, tam veya yarım banyolara eklenerek de kullanılabilir.
    Özsu Çıkarmak
    Bitkilerin taze özsuları, damla biçiminde kullanılmaya veya hasta organları nemlendirmeye uygundur. Bu özsular, evlerde kullanılan meyva sıkma aleti ile de elde edilebilirler. Bitkilerin özsuyu her gün taze olarak sıkılabilir. Ağzı iyice kapalı küçük renkli şişelerin içinde, buzdolabında bir kaç gün saklanabilir.
Bitki Lapası
    Saplar ve yapraklar, bir tahta tabla üstünde, bir bitki lapası haline gelene kadar merdane ile ezilir. Elde edilen lapa, bir keten bezin üstüne yayılarak, hasta organın üstüne yatırılır, sargı bezi ile sarılır ve sıcak tutulur. Bu lapa kompresi gece boyunca etkilemeye bırakılabilir.
Bitki-Buhar Kompresi
    İçinde su kaynayan bir kabın üstüne yerleştirilen süzgecin içine taze veya kurutulmuş bitkiler konduktan sonra, süzgecin üstü kapanır. Bir süre sonra , yumuşamış olan bu sıcak bitkiler bir bezin üstüne yerleştirilerek, hasta organın üstüne yatırılır. Hepsi, bir yünlü kumaşla örtülür ve başka bezlerle sıkıca sarılır. Hasta kişi üşümemelidir.Örneğin: Atkuyruğu buğu kompresleri çok etkilidir. Buğu kompresleri, iki saat veya gece boyunca hasta organın üstünde kalabilirler.
Merhem ve Yağ Hazırlamak
    İki avuç taze bitki ince kıyılır. 500 gr içyağı veya bir doğal margarin, sanki kızartma yapılacakmış gibi, bir kabın içinde kızdırılır. Bitkiler bu kızgın yağın içine atılarak karıştırılır, 1-2 dakika sonra ateş söndürülür, kabın kapağı kapatılır ve soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra buzdolabına koyulur. Ertesi gün, kap yine ısıtılır (kızartılmaz) ve bir tülbentten geçirilerek süzülür ve hazırlanmış olan merhem kaplarına dağıtılır.
    Bitki yağı hazırlamak için, çiçekler veya yapraklar gevşek biçimde bir şişeye doldurulur ve bitkilerin iki parmak üstüne çıkacak miktarda, sızma zeytinyağı eklenir. 14 gün boyunca güneşte veya sıcak bir ortamda bekletildikten sonra tülbentten geçirilerek süzülür.
Oturma Banyosu

    Tam banyo için, gerekli bitkiler geceden soğuk suya koyulur. Bir banyo için bir  kova dolusu (6-8 litre) taze bitki veya 200 gr kurutulmuş bitki gereklidir. Ertesi gün bu miktar ısıtılır (kaynatılmaz) ve süzüldükten sonra banyo suyuna eklenir (küvet). Banyo süresi 20 dakikadır. Kalp ve göğüs bölgesi suyun dışında kalmalıdır. Ilık ya da sıcak su ile belirtilen sınırları aşmayacak şekilde doldurulmuş küvete bitki suyunu süzüp boşalttıktan sonra 20 dakika süreyle oturmalısınız. Bu esnada ilgili sayfalarda belirtilen bitki çayını da yudum yudum içebilirsiniz. Banyodan sonra kurulanılmaz ve durulanılmaz. Bir bornozun içinde, sıcak yatakta bir saat kadar yatarak dinlenilir.
    Yarım banyo için, yarım kova (3-4 litre) taze bitki veya 100 gr kurutulmuş bitki gereklidir. Yarım banyonun hazırlanışı ve uygulanışı da aynı tam banyo gibidir. Ancak, banyo suyu  böbreklerin üstüne kadar çıkmalıdır. Yarım banyo süresi de 20 dakikadır. Banyodan sonra kurulanılmaz ve bir bornozun içinde, sıcak yatakta bir saat kadar yatarak dinlenilir. İlgili sayfalardaki bitki özelliklerine uygun önerilere dikkat edilmesi gerekir.
Çay harmanları, İksirler, Posyonlar
Çayharmanaları, İksirleri ve Posyonlar hakkında kısa bilgile
Aşağıda adı geçen çayları vede çayharmanlarının çoğunu Türkiyede teminetmek (bilinmez, bulunmaz) mümkün değildir. Şifalı bitkinin kulanılan kısmına (drogları) göre üç farklı þekilde hazırlanır. Bitkinin otu (yaprak, çiçek ve sapı) kulanılıyorsa genelikle haşlaması (İnfus) yapılır, eğer bitkinin kökü kulanılacak ise o zaman kaynatma (dekokt) veya soğuksuda bekledikten sonra kaynatılır (Maserasyon) ve sonra süzülerek içilir. Tabiiki bu her bitki drogu için böyle değildir. Bazen bitkinin kökü haşlanırken otu kaynatılabilir.

1-) Haşlama (İnfus); Buna örnek olarak Nane, Papatya, Oğulotu vb. bitkileri gösterebiliriz. Bu bitkilerden herhangi birinin çayı yapılırken 2-3 tatlı kaşğı demliğe konur ve üzerine 400-600ml kaynarsu ilave edldikten sonra 5-10 dakika demlemeye biraktıktan sonra süzülerek içilir.
2-) Kaynatma (Dekokt); Buna örnek olarak centiyankökü, eğrikökü, hatmikökü vb. bitkileri gösterebiliriz. Bitkikökünden 2-3 tatli kaşğı demliğe konur ve üzerine 400-600ml soğuksu ilave edildikten sonra kaynatılır vede 5-10 dakika dinlendirdikten sonra süzülerek içilir.
3-) Mazerasyon; Bir drog, bu gelikle bitkikökü olur, soğuksuda 5-10 saat bekletikten sonra hafif hafif kaynatılır ve 5-10 dakika demlemeye bıraktıktan sonra süzülerek içlir.
Çayharmanlarından bazı örnekler;
1-) Bana göre Böbrek ve Mesane çayı;
30g Huşyaprağı
30g Altınbaşakotu
30g Ortosifonyaprağı
10g Kazotu
Bu çayharmanı idraryolları kum ve iltihaplarına karşı kulanılır.


2-) NRF’e göre Sinir ve Uyku çayı;
35g Kediotkökü
20g Lavantaçiçeği
20g Oğulotuyaprağı
20g Naneyaprağı
5g Sefaçiçeği
Bu çayharmanı sinirlilik nedeniyle uyku rahatsızlıklarına karşı kullanılır
3-) NRF’e göre Mide-Bağırsak çayı;
40g Kişniştohumu
30g Rezenetohumu
20g Kimyontohumu
5g Oğulotuyaprağı
5g Sefaçiçeği
Bu çayharmanı genelikle siskinlik ve tıkanma gibi sindirim rahatsızlıklarına karşı kullanılır.


4-) NRF’e göre Göğüs ve Öksürük çayı;
30g Kekikotu
25g Meyankökü
20g Öksürükotu
10g Rezenetohumu
10g Ihlamurçiçeği
5g Maviçiçek
Bu cay harmani kuru öksürük ve nefes yollari üşütmesine karsi kullanılır.
5-) Sinüzt çayı;
20g Mürverçiçeği
20g Kekikotu
20g A. Itırkökü
20g Mineotu
10g Çentiyankökü
10g Çörektohumu
Bu çayharmanı alınboşluğu-, burunboşluğu- ve çeneboşluğu iltihaplanmasğna karşı kulanılır.


6-) Akcğer çayı;
30g A. Itırkökü
20g Taşanasonkökü
20g Çuhakökü
20g Keklikotu
10g Duvarsarmaşıkyaprağı
Bu çayharmanı bronşite karşı kulanılır
7-) DAB7-DDR’e göre Öksürük çayı;
30g Kekikotu
25g Hatmikökü
15g Sinirliot
10g Rezenetohumu
10g İzlanda likeni
10g Meyankökü
Bu çay harmanı öksürüğe karşı kullanılır.


8-) Pekanaya göre Diabetçayı;
20g Yersarmaşığıotu
20g Keçisedefiotu
20g Jambolkabuğu
10g Böğürtlenyaprağı
10g Fasulyekapçığı
10g Enginaryaprağı
10g K. Hindibaot ve kökü
Bu çayharmanı şekerhastalığına karşı kulanılır.
9-) Menopozçayı;
30g Oğulotu
20g Kadınkökü
20g Kılıçotu
20g Aslanotu
10g Lavantaçiçeği

Bu çayharmanı adetkesilmesi sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklara karğı kulanılır.
10-) Adetçayı;
20g Hayıttohumu
20g Kadınkökü
20g Aslanpençesiotu
20g Çörektohumu
10g Civanpercemiotu
10g Ballıbabaçiçeği
Bu çayharmanı adet öncesi rahatsızlıklara (PMS) karşı kulanılır.
11-) Şişkinlik çayı;
25g Kakule
25g Rezene
25g Anason
25g Kimyon
Bu çayharmanı sindirimrahatzızlıkları sonucu ortaya çıkan şiıkinliğe karı kulanılır.
B-) İksirler:

Aşağıda adı geçen eteryağlarını ve iksirleri Türkiye'de teminetmek (bulunmaz, bilinmez) mümkün değildir. Kelime ilk önce arapca Eliksirden latinceye Elixir ve oradanda almancaya Elixir olarak geçmiştir. İbn-i Sina tarafından eteryağı içeren şifalı bitkiler İmbiğin içine suyla konmuş ve sora altı ısıtılarak buharlaşan eteryağı başka bir kapta toplanmıştır. Daha sonra Avrupa ülkelerindeki; ünilaboratuarları, ilaçfabrikaları ve Aromaterapistler tarafından yapılan yüzlerce deneylerle yeni iksirler eldeedilmiştir. iksirler çeşitli şifalı bitkilerden eldeedilen eteryağların beli oranda karıştırılması ile eldeedilr. Herşeyde olduğu gibi bu alandada ilk önemli buluşları Türk alimleri yapmişlar, fakat sonra öylece kalmıştır.İksirlerden sizlere birkaç örnek vereceğim;
1-) Başağrısı ve Migreniksiri;
5ml Oğulotu Ekstresi
5ml Nanayağı
5ml Lavantayağı
5ml Okaliptusyağı
Bu iksir Münih üniversitesinde yapılan bir araştırmada elde edilmiştir ve bundan 1-2 damla şakaklara
sürülürse başağrısı ve migreni önler.
2-) Ağız-, Yutak-, Boğaz-, Bademcik- ve Dişetiiksiri;
3ml Adaçayı Eteryağı
3ml Beşparmak Eteryağı
2ml Papatya Eteryağı
1ml Arnika Tentürü
1ml Mirra Tentürü
Bu iksir ağız-, yutak-, boğaz-, bademcik-, ve dişeti iltihaplanmasına karşı kulanılır.
C-) Posyonlar:
Aşağıda adı geçen tentürleri ve posyonları Türkiye'de temin etmek (bilinmez, bulunmaz) mümkün değildir. İlk defa S. Hahnemann tarafından elde edilen ve denenen Tentürler, daha sonra uzman doktorlar, üniversiteler ve ilaç firmalarının (Farmakoloji) yüzyıllar süren çalışmaları ile eldeedilmiştir. Bu araştırmalarda elde edilen tentürler aynı hastalığa etki eden diğer tentürlerle karıştırarak daha etkili posyonlar edde edilmiştir. Günümüzde USA ve Avrupa ülkelerinde bu metotla elde edilen yüzlerce doğal ilaç mevcuttur. Burada bazı örnekler vereceğim:
1-) Romarizmaposyonu;
30ml Harpago Ekstresi
30ml K. Hindiba Ekstresi
20ml Ayrıkkökü Ekstresi
20ml Huşyaprağı Ekstresi
Bu posyon romatizma rahatsızlıklarına karşı kulanılır.
2-) Böbrek ve mesaneposyonu;
30ml A. Başakot Tentürü
30ml Isırganot Tentürü
20ml Atkuyruğuot Tentürü
20ml Huşyaprak Tentürü
Bu posyon böbrek ve mesaneiltihapları ve üþütmesine karşı kulanılır.
3-) Gastritposyonu;
30l Kazotu Ekstresi
20ml Kılıçotu Ekstresi
20ml Papatyaçiçek Ekstresi
15ml Meyankökü Ekstresi
5ml Melekotkökü Ekstresi
5ml Mübarekot Eksreesi
5ml Pelinotu Ekstresi
0,1ml D4 Kargabüken Ekstresi
0,1ml D4 Ebucehilkarpuz Ekstresi
Bu posyon gastrite karşı kulanılır. Buradaki D4, 1/10000 eşit anlamına gelir.



Çay Hazırlamak

Haşlayarak Demleme:

    Belirtilmiş oranda taze veya kurutulmuş bitki bir cam kaba veya metal olmayan bir başka kaba konur, kaynamaya başlayan su ocaktan alınır ve hazırlanmış olan bitkilerin üzerine dökülür. Taze bitkilerin demlenmesi için fazla beklemeye gerek yoktur (Birbuçuk-iki dakika yeterlidir). Çay açık renkli olmalıdır: Açık sarı veya açık yeşil. Kurutulmuş bitkilerin demlenmesi ise biraz daha uzun sürer (3-6 dakika kadar). Bu yöntemle hazırlanmış bir çay hem daha yararlıdır hem de daha güzel görünür.

    Belirtilmiş oranda kök, gerekli görülen süre boyunca soğuk suda bekletildikten sonra, kısa süre kaynatılır ve 3 dakika kadar demlenmeye bırakılır. Günlük çay miktarı bir termosa konur ve gün boyunca ağır ağır yudumlayarak içilir.

    Genel olarak, dolu bir çay kaşığı (yarım tatlı kaşığı) ince kıyılmış bitki, orta boy bir su bardağı (200 cc) dolusu suya yeterlidir. Değişik durumlarda ve bitkilerde, bu miktarlar reçetelere göre değişebilirler.
Soğuk Suda Yumuşatma:
    Bazı bitkiler (Örneğin ebegümeci, ökseotu ve eğir kökü), sıcaklığın etkisi ile şifalı güçlerini yitirebilecekleri için, kaynatılmamalı ve haşlanmamalıdır. Bu tür bitkilerden elde edilen çaylar soğuk su ile hazırlanır. Belirtilen ölçüde bitki,soğuk suda 8-12 saat süre ile bekletilir (Genellikle geceleri). Süre dolduktan sonra içilebilecek derecede ısıtılarak, önceden kaynar suyla çalkalanmış bir termosa doldurulur.
    Soğuk suda bekletme ve haşlama karışımından oluşan çay türü ise, şifalı bitkilerden en iyi yararlanma biçimi olarak belirtilebilir. Bitkiler belirtilmiş su miktarının yarısının içinde gece boyunca bekletilir ve sabahleyin süzülür. Suyu süzülmüş olan bitkiler, belirli su miktarının öbür yarısı ile haşlanır (kaynatılmaz) ve yeniden süzüldükten sonra, soğuk ve sıcak çay karıştırılır. Bu yöntemle hazırlanan çaylarla, yalnızca soğuk veya sıcak suda eriyebilen maddeleri kazanabilme olanağını elde edebiliriz.
Tentür Hazırlamak
     Tentürler, 35-40 derece alkol içerikli damıtılmış içkilerin veya aynı derecede etil alkol, kanyak veya elma sirkesi kullanımı ile elde edilirler. Bir şişe veya ağzı kapanabilir bir kavanoz, ince kıyılmış  bitkilerle gevşekce doldurulur (Kuru bitkiler için kavanozun 1/5' i, taze bitkiler için kavanozun 2/5' i)  ve üstüne alkollü, etil alkol, kanyak veya elma sirkesi eklenir. Sıvı, bitkilerin üstüne çıkmalı ve kavanozun çalkalanacak kadarlık bir kısmı boş kalmalıdır. Ağzı iyice kapatılan şişe veya kavanoz, 14 gün  güneşte bekletilir ve her gün 2-3 kez çalkalanır. Süre sonunda ince delikli bir süzgeç veya tülbentle birkaç kez süzülür ve bitki posasının suyu sıkılır. 1-2 gün bekledikten sonra bir kez daha süzülür ve koyu renkli şişelere aktarılır. Elde edilen bu başlangıç tentürü, serin bir ortamda saklandığında, kullanım süresi 2-3 yıl civarındadır. Tentürler, içten  doğrudan veya çaya ve suya eklenerek, ıştan da kompres veya friksiyon (sürülme) biçiminde kullanılırlar. Örnek: İsveç iksiri
Tentürün İnceltilerek Güçlendirilmesi:
    Bazı bitki tentürlerinin kullanımında yukarıda açıklanan başlangıç tentürü tercih edilir. Ama tentürler genellikle inceltilip-güçlendirilerek kullanılr.

İnceltme-Güçlendirme Yöntemi:
    1 ölçü başlangıç tentürü, 9 ölçü 30-35 derecelik etil alkol-su karışımı, kanyak veya elma sirkesi ile koyu renkli küçük bir şişede inceltilir ve iyice çalkalanır. Elde edilen tentür, desimal ölçüye göre; D1' dir ve şişenin üstüne, kullanılan bitkinin adı, tentür yapımının tarihi ve incelti derecesi (D1) bilgilerini içeren bir etiket yapıştırılır. D1 inceltisinden alınan 1 ölçü, aynen yukarıdaki gibi 9 ölçü etil alkol-su, kanyak veya elma sirkesi karışımıyla inceltilirse D2 inceltisi elde edilir. Böylece devam edilerek, kullanımı önerilen incelti derecesine ulaşılır. (D3, D4, D5, D6... gibi)

    Homeopaty biliminde (tentür ile tedavi) 2 yüzyıl boyunca yapılan sürekli araştırmalar ve insan üzerinde yapılan deneylerle, hangi hastalıklara karşı hangi bitkisel, hayvansal veya mineral tentürün, hangi incelti derecesinde, hiç bir yan etki yapmadan başarılı olabileceği kesinlikle saptanmıştır. Homeopaty (Homeopathic- Homeopathie-Homöopathi) yöntemleriyle yapılacak tedavilerde, konu literatüründe yerini almış olan bu incelti derecelerine ve kullanım dozajlarına mutlaka uyulmalıdır. Bazı hastalıklara karşı çok yüksek incelti dereceleri (Örnek: D30 gibi) önerildiğinde, konunun yabancısı olan kişiler şaşkınlığa kapılabilirler, ama bu tespitler kesinlikle doğrudur çünkü tentürlerin etkinlikleri genelde inceldikçe artar!
    Tentürler, kullanım miktarları göz önüne alındığında, bitki çaylarından çok daha etkilidirler. Alkol almak istemeyen veya kesin alkol yasağı altında olan kişiler için sıcak su karışımı idealdir, çünkü alkol sıcak suyun içerinde kısa bir sürede uçar ve geriye yalnızca bitkisel etken maddeler kalır. Tentürler ayrıca, tam veya yarım banyolara eklenerek de kullanılabilir.
    Özsu Çıkarmak
    Bitkilerin taze özsuları, damla biçiminde kullanılmaya veya hasta organları nemlendirmeye uygundur. Bu özsular, evlerde kullanılan meyva sıkma aleti ile de elde edilebilirler. Bitkilerin özsuyu her gün taze olarak sıkılabilir. Ağzı iyice kapalı küçük renkli şişelerin içinde, buzdolabında bir kaç gün saklanabilir.

Bitki Lapası
    Saplr ve yapraklar, bir tahta tabla üstünde, bir bitki lapası haline gelene kadar merdane ile ezilir. Elde edilen lapa, bir keten bezin üstüne yayılarak, hasta organın üstüne yatırılır, sargı bezi ile sarılır ve sıcak tutulur. Bu lapa kompresi gece boyunca etkilemeye bırakılabilir.

Bitki-Buhar Kompresi
    İçinde su kaynayan bir kabın üstüne yerleştirilen süzgecin içine taze veya kurutulmuş bitkiler konduktan sonra, süzgecin üstü kapanır. Bir süre sonra , yumuşamış olan bu sıcak bitkiler bir bezin üstüne yerleştirilerek, hasta organın üstüne yatırılır. Hepsi, bir yünlü kumaşla örtülür ve başka bezlerle sıkıca sarılır. Hasta kişi üşümemelidir.Örneğin: Atkuyruğu buğu kompresleri çok etkilidir. Buğu kompresleri, iki saat veya gece boyunca hasta organın üstünde kalabilirler.
Merhem ve Yağ Hazırlamak
    İki avuç taze bitki ince kıyılır. 500 gr içyağı veya bir doğal margarin, sanki kızartma yapılacakmış gibi, bir kabın içinde kızdırılır. Bitkiler bu kızgın yağın içine atılarak karıştırılır, 1-2 dakika sonra ateş söndürülür, kabın kapağı kapatılır ve soğumaya bırakılır. Soğuduktan sonra buzdolabına koyulur. Ertesi gün, kap yine ısıtılır (kızartılmaz) ve bir tülbentten geçirilerek süzülür ve hazırlanmış olan merhem kaplarına dağıtılır.

    Bitki yağı hazırlamak için, çiçekler veya yapraklar gevşek biçimde bir şişeye doldurulur ve bitkilerin iki parmak üstüne çıkacak miktarda, sızma zeytinyağı eklenir. 14 gün boyunca güneşte veya sıcak bir ortamda bekletildikten sonra tülbentten geçirilerek süzülür.
Oturma Banyosu
    Tam banyo için, gerekli bitkiler geceden soğuk suya koyulur. Bir banyo için bir  kova dolusu (6-8 litre) taze bitki veya 200 gr kurutulmuş bitki gereklidir. Ertesi gün bu miktar ısıtılır (kaynatılmaz) ve süzüldükten sonra banyo suyuna eklenir (küvet). Banyo süresi 20 dakikadır. Kalp ve göğüs bölgesi suyun dışında kalmalıdır. Ilık ya da sıcak su ile belirtilen sınırları aşmayacak şekilde doldurulmuş küvete bitki suyunu süzüp boşalttıktan sonra 20 dakika süreyle oturmalısınız. Bu esnada ilgili sayfalarda belirtilen bitki çayını da yudum yudum içebilirsiniz. Banyodan sonra kurulanılmaz ve durulanılmaz. Bir bornozun içinde, sıcak yatakta bir saat kadar yatarak dinlenilir.
    Yarım banyo için, yarım kova (3-4 litre) taze bitki veya 100 gr kurutulmuş bitki gereklidir. Yarım banyonun hazırlanışı ve uygulanışı da aynı tam banyo gibidir. Ancak, banyo suyu  böbreklerin üstüne kadar çıkmalıdır. Yarım banyo süresi de 20 dakikadır. Banyodan sonra kurulanılmaz ve bir bornozun içinde, sıcak yatakta bir saat kadar yatarak dinlenilir. İlgili sayfalardaki bitki özelliklerine uygun önerilere dikkat edilmesi gerekir.
Çay harmanları, İksirler, Posyonlar
Çayharmanaları, İksirleri ve Posyonlar hakkında kısa bilgiler
Aşağıda adı geçen çayları vede çayharmanlarının çoğunu Türkiyede teminetmek (bilinmez, bulunmaz) mümkün değildir. Şifalı bitkinin kulanılan kısmına (drogları) göre üç farklı þekilde hazırlanır. Bitkinin otu (yaprak, çiçek ve sapı) kulanılıyorsa genelikle haşlaması (İnfus) yapılır, eğer bitkinin kökü kulanılacak ise o zaman kaynatma (dekokt) veya soğuksuda bekledikten sonra kaynatılır (Maserasyon) ve sonra süzülerek içilir. Tabiiki bu her bitki drogu için böyle değildir. Bazen bitkinin kökü haşlanırken otu kaynatılabilir.
1-) Haşlama (İnfus); Buna örnek olarak Nane, Papatya, Oğulotu vb. bitkileri gösterebiliriz. Bu bitkilerden herhangi birinin çayı yapılırken 2-3 tatlı kaşğı demliğe konur ve üzerine 400-600ml kaynarsu ilave edldikten sonra 5-10 dakika demlemeye biraktıktan sonra süzülerek içilir.
2-) Kaynatma (Dekokt); Buna örnek olarak centiyankökü, eğrikökü, hatmikökü vb. bitkileri gösterebiliriz. Bitkikökünden 2-3 tatli kaşğı demliğe konur ve üzerine 400-600ml soğuksu ilave edildikten sonra kaynatılır vede 5-10 dakika dinlendirdikten sonra süzülerek içilir.
3-) Mazerasyon; Bir drog, bu gelikle bitkikökü olur, soğuksuda 5-10 saat bekletikten sonra hafif hafif kaynatılır ve 5-10 dakika demlemeye bıraktıktan sonra süzülerek içlir.
Çayharmanlarından bazı örnekler;
1-) Bana göre Böbrek ve Mesane çayı;
30g Huşyaprağı
30g Altınbaşakotu
30g Ortosifonyaprağı
10g Kazotu
Bu çayharmanı idraryolları kum ve iltihaplarına karşı kulanılır.

2-) NRF’e göre Sinir ve Uyku çayı;
35g Kediotkökü
20g Lavantaçiçeği
20g Oğulotuyaprağı
20g Naneyaprağı
5g Sefaçiçeği
Bu çayharmanı sinirlilik nedeniyle uyku rahatsızlıklarına karşı kulanılır.

3-) NRF’e göre Mide-Bağırsak çayı;
40g Kişniştohumu
30g Rezenetohumu
20g Kimyontohumu
5g Oğulotuyaprağı
5g Sefaçiçeği
Bu çayharmanı genelikle siskinlik ve tıkanma gibi sindirimrahatsızlıklarına karşı kulanılır.

4-) NRF’e göre Göğüs ve Öksürük çayı;
30g Kekikotu
25g Meyankökü
20g Öksürükotu
10g Rezenetohumu
10g Ihlamurçiçeği
5g Maviçiçek
Bu cayharmani kuru öksürük ve nefesyollari üsütmesine karsi kulanilir.

5-) Sinüzt çayı;
20g Mürverçiçeği
20g Kekikotu
20g A. Itırkökü
20g Mineotu
10g Çentiyankökü
10g Çörektohumu
Bu çayharmanı alınboşluğu-, burunboşluğu- ve çeneboşluğu iltihaplanmasğna karşı kulanılır.

6-) Akcğer çayı;
30g A. Itırkökü
20g Taşanasonkökü
20g Çuhakökü
20g Keklikotu
10g Duvarsarmaşıkyaprağı
Bu çayharmanı bronşite karşı kulanılır.

7-) DAB7-DDR’e göre Öksürük çayı;
30g Kekikotu
25g Hatmikökü
15g Sinirliot
10g Rezenetohumu
10g İzlanda likeni
10g Meyankökü
Bu çayharmanı öksürüğe karşı kulanılır.

8-) Pekanaya göre Diabetçayı;
20g Yersarmaşığıotu
20g Keçisedefiotu
20g Jambolkabuğu
10g Böğürtlenyaprağı
10g Fasulyekapçığı
10g Enginaryaprağı
10g K. Hindibaot ve kökü
Bu çayharmanı şekerhastalığına karşı kulanılır.

9-) Menopozçayı;
30g Oğulotu
20g Kadınkökü
20g Kılıçotu
20g Aslanotu
10g Lavantaçiçeği
Bu çayharmanı adetkesilmesi sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklara karğı kulanılır.

10-) Adetçayı;
20g Hayıttohumu
20g Kadınkökü
20g Aslanpençesiotu
20g Çörektohumu
10g Civanpercemiotu
10g Ballıbabaçiçeği
Bu çayharmanı adet öncesi rahatsızlıklara (PMS) karşı kulanılır.
11-) Şişkinlik çayı;
25g Kakule
25g Rezene
25g Anason
25g Kimyon
Bu çayharmanı sindirimrahatzızlıkları sonucu ortaya çıkan şiıkinliğe karı kulanılır.
B-) İksirler:
Aşağıda adı geçen eteryağlarını ve iksirleri Türkiye'de teminetmek (bulunmaz, bilinmez) mümkün değildir. Kelime ilk önce arapca Eliksirden latinceye Elixir ve oradanda almancaya Elixir olarak geçmiştir. İbn-i Sina tarafından eteryağı içeren şifalı bitkiler İmbiğin içine suyla konmuş ve sora altı ısıtılarak buharlaşan eteryağı başka bir kapta toplanmıştır. Daha sonra Avrupa ülkelerindeki; ünilaboratuarları, ilaçfabrikaları ve Aromaterapistler tarafından yapılan yüzlerce deneylerle yeni iksirler eldeedilmiştir. iksirler çeşitli şifalı bitkilerden eldeedilen eteryağların beli oranda karıştırılması ile eldeedilr. Herşeyde olduğu gibi bu alandada ilk önemli buluşları Türk alimleri yapmişlar, fakat sonra öylece kalmıştır.İksirlerden sizlere birkaç örnek vereceğim;
1-) Başağrısı ve Migreniksiri;
5ml Oğulotu Ekstresi
5ml Nanayağı
5ml Lavantayağı
5ml Okaliptusyağı
Bu iksir Münih üniversitesinde yapılan bir araştırmada edde edilmiştir ve bundan 1-2 damla şakaklara
sürülürse başağrısı ve migreni önler.
2-) Ağız-, Yutak-, Boğaz-, Bademcik- ve Dişetiiksiri;
3ml Adaçayı Eteryağı
3ml Beşparmak Eteryağı
2ml Papatya Eteryağı
1ml Arnika Tentürü
1ml Mirra Tentürü
Bu iksir ağız-, yutak-, boğaz-, bademcik-, ve dişeti iltihaplanmasına karşı kulanılır.
C-) Posyonlar:
Aşağıda adı geçen tentürleri ve posyonları Türkiye'de temin etmek (bilinmez, bulunmaz) mümkün değildir. İlk defa S. Hahnemann tarafından elde edilen ve denenen Tentürler, daha sonra uzman doktorlar, üniversiteler ve ilaç firmalarının (Farmakoloji) yüzyıllar süren çalışmaları ile eldeedilmiştir. Bu araştırmalarda elde edilen tentürler aynı hastalığa etki eden diğer tentürlerle karıştırarak daha etkili posyonlar edde edilmiştir. Günümüzde USA ve Avrupa ülkelerinde bu metotla elde edilen yüzlerce doğal ilaç mevcuttur. Burada bazı örnekler vereceğim:

1-) Romarizmaposyonu;
30ml Harpago Ekstresi
30ml K. Hindiba Ekstresi
20ml Ayrıkkökü Ekstresi
20ml Huşyaprağı Ekstresi
Bu posyon romatizma rahatsızlıklarına karşı kulanılır.

2-) Böbrek ve mesaneposyonu;
30ml A. Başakot Tentürü
30ml Isırganot Tentürü
20ml Atkuyruğuot Tentürü
20ml Huşyaprak Tentürü
Bu posyon böbrek ve mesaneiltihapları ve üþütmesine karşı kulanılır.

3-) Gastritposyonu;
30ml Kazotu Ekstresi
20ml Kılıçotu Ekstresi
20ml Papatyaçiçek Ekstresi
15ml Meyankökü Ekstresi
5ml Melekotkökü Ekstresi
5ml Mübarekot Eksreesi
5ml Pelinotu Ekstresi
0,1ml D4 Kargabüken Ekstresi
0,1ml D4 Ebucehilkarpuz Ekstresi
Bu posyon gastrite karşı kulanılır. Buradaki D4, 1/10000 eşit anlamına gelir.

4-) Depresyonposyonu;
20ml Kılıçotu Tentürü
20ml Oğulotu Ekstresi
0,1ml D4 Gelsemi Tentürü
0,1ml D4 Tatula Tentürü
0,1ml D4 İgnatiya Tentürü
60ml %70 lik Etanol

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder