BAĞIRSAK HASTALIKLARI HEMOROİD/BASUR / BASUR
Bağırsak genişlemesi
Koyunotu (Agrimonia eupatoria): Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış
yaprak, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve
yarım dakika demlendikten sonra süzülür .Günde 3 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan
yudumlanarak içilir.
Bağırsak kanaması
Dışkıya karışan kan genellikle koyu siyah renklidir. Ancak kan
bağırsağın son bölümüne aitse, dışkıda açık kırmızı renkli kan görülür. Bu
durum basit bir hömoroitten kaynaklanabilir, ama midenin ve bağırsakların
herhangi bir yerindeki kanser oluşumunun da belirtisi olabilir.
Altınbaşak: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su
bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika
demlendikten sonra süzülür. Kanamanın boyutuna göre, günde 2-4 bardak taze
demlenmiş çay soğutulmadan yudumlanarak içilir.
Çobançantası: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su
bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika
demlendikten sonra süzülür. Taze demlenmiş sıcak çaydan günde 2-3 bardak
yudumlanarak içilir.
Eğir kökü: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış eğir kökü, bir bardak
soğuk suda 10-12 saat bekletilir. Süre sonunda ılıklaştırılır ve süzülür. Bu
bir bardak bitki çayından, yemeklerden önce ve sonra birer yudum olmak üzere,
günde 6 yudum içilir. Ilık çay bir termosta muhafaza edilebilir veya her
içimden önce sıcak su banyosunda (benmari) ılıklaştırılır.
İsveç Şurubu: Kanamanın önemine göre günde 3 tatlı kaşığı ile 3 yemek
kaşığı arasında değişebilen dozajlarda, yukarıda önerilen bitki çaylarına
eklenerek alınır. Bu duruma göre, 1 kaşık(tatlı veya yemek kaşığı) dolusu İsveç
Şurubu, gün boyunca yemeklerden önce ve sonra içilecek yarım bardak çaya
eklenmiş olur.
Bağırsak kanseri
Eğir kökü: Yarım tatlı kaşığı
ince kıyılmış eğir kökü, bir bardak soğuk suda 10-12 saat bekletildikten sonra
ılıklaştırılır ve süzülür. Yalnızca bu bir bardak çay, yemeklerden önce ve
sonra 1-2 yudum olarak içilir. Çay kısa sürede soğuyacağı için, her içimden
önce sıcak su banyosunda(benmari)ısıtılmalı veya bir termosta saklanmalıdır.
Aynısafa merhemi: Bir İsveç Şurubu kompresinden önce deriye sürülmesi
gereken aynısafa merheminin hazırlanması: Bir tavanın veya tencerenin içinde
kızdırılan 250g saf domuz yağına (kaz yağı veya tereyağı da olabilir) 2 avuç
dolusu ince kıyılmış taze aynısafa (çiçek, yaprak ve sap) eklenir. Kızartma
yapar gibi, 2-3 dakika boyunca kabın içindekiler karıştırılır ve ocaktan
indirilerek, üstü kapalı biçimde ertesi güne kadar serin bir yerde bekletilir. Ertesi gün kap yeniden
ocağa koyularak, yağ iyice akışkan hale gelene kadar ısıtılır, temiz bir
tülbentten süzülerek kapaklı temiz merhem kaplarına aktarılır. (Çevirenin notu:
Süzme sırasında posa sıkılacak olursa, bitkinin özsuyu yağın dibine çöker ve
küf oluşturur. Bu tür merhemin buzdolabında saklanması gerekir.)
Atkuyruğu buğu kompresi: Bu hastalıkta, günde 2 kere 2 saat süreli
atkuyruğu buğu kompreslerinin karın bölgesine
uygulanması önerilir. İki avuç dolusu ince kıyılmış atkuyruğu (taze
bitki daha etkilidir), içinde su kaynayan bir tencerenin üstüne yerleştirilen
süzgece koyulur ve tencerenin üstü örtülür. Buhar bitkileri ısıtır ve
yumuşatır. Sıcak bitkiler temiz bir tülbendin üstüne yayılır ve boşta kalan
uçla üstü kapanır. Tülbendin içinde kalmış olan sıcak bitkiler doğrudan karın
bölgesine yatırılır. Isıyı tutucu büyük bir bezle kompres tespit edilir ve
sıkıca örtülür. Kompresin etki süresi boyunca (en az 2 saat) hasta sıcak
yatağında kalır ve sıkıca örtünür. Atkuyruğu buğu kompresi gece boyunca da
etkilemeye bırakılabilir.
Bitki karışımı: Eşit ölçüde karıştırılan ince kıyılmış ısırganotu,
aynısafa ve civanperçemi ile hazırlanan çaydan gün boyunca en azından 2 litre
yudumlanarak içilir. Yarım tatlı kaşığı bitki, orta boy bir su bardağı dolusu
kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika demlendikten sonra
süzülür. (Çevirenin notu: Gün boyuna yayılarak, her 15-20 dakikada 1-2 yudum
içilmesi doğru ve yararlı olacaktır.)
İsveç Şurubu: Yukarıda önerilen bitki çayına eklenerek günde 3 yemek
kaşığı dolusu İsveç Şurubu alınır. Yemeklerden bir saat önce ve bir saat sonra
içilecek her yarım bardak bitki çayına yarım yemek kaşığı şurup eklenerek,
günlük 3 yemek kaşığı dolusu İsveç Şurubu dozajı tamamlanmış olur.
İsveç Şurubu kompresi: İsveç Şurubunun içeriğindeki alkolün kompres
sırasında deriyi kurutmasını veya tahriş etmesini önlemek amacıyla, önce karın
bölgesine aynısafa merhemi sürülür. İsveç Şurubuyla ıslatıldıktan sonra hafifçe
sıkılan büyükçe bir pamuk veya bez karın bölgesine yatırılır. Isı koruyucu
olarak büyükçe bir kuru pamukla kompres örtülür ve hepsi bir plastik parçasıyla
kapatılır. Büyücek sıcak bir örtüyle kompres örtülerek tespit edilir ve 4 saat
boyunca etkilemeye bırakılır. (Çevirmenin notu: Hasta, kompres uygulaması
süresince, eğer isterse evin içinde kalkıp dolaşabilir.)
Bağırsak nezlesi
Bu hastalık gerçekten de bağırsağın nezlesi olarak tanımlanabilir.
Bağırsak mukozası bir bakteri saldırısına uğradığında, iltihaplanma ve
mukus(sümüksel madde) üretme gibi tepkiler vermeye başlar. Bu hastalığa
yakalanan kişi ise, ishal, iştahsızlık, bazen kusma ve yüksek ateş gibi
belirtilerle hastalığının farkına varabilir. Aynı nezlede olduğu gibi, bu
hastalık da pek uzun sürmez ve genelde
3-4 gün içinde sona erer. Bu süre içinde hasta, bağırsaklarının ihtiyaç duyduğu
rahatlığı özel bir beslenme diyeti uygulayarak sağlayabilir. Bu diyet, yalnızca
şekersiz demli çay, içinde süt ve şeker olmayan ve süzgeçten geçirilen
çorbalardır(örneğin mercimek çorbası). Karın bölgesine uygulanan sıcak ve kuru
kompresler tedaviyi destekleyebilir.
Eğer bağırsak nezlesi kronik karakterde ise, bu durumun akla
gelebilecek pek çok nedeni olabilir: Kronik bağırsak enfeksiyonu, bağırsak
mayalanması ve bağırsak çürümesi, mide sıvılarında hidroklorik asit
yetersizliği, fazla miktarda ağır yağlar tüketmek, yağa karşı yapısal
yetersizlik, besin maddesi alerjileri ve normal bağırsak florasında olası
değişiklikler. Doğru tedavi yöntemini uygulayabilmek için hastalığın kaynağını
oluşturan nedenin veya nedenlerin teşhis edilebilmesi gerekir. Ama ne olursa
olsun, kişi bu duruma uygun bir beslenme planı oluşturmak zorundadır.
Altınbaşak: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış altınbaşak, orta boy bir
su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır, yarım dakika
demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca, teze demlenmiş 2-3 bardak çay soğutulmadan
yudumlanarak içilir.
Eğir kökü: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış kök, bir bardak soğuk suda
10-12 saat demlendirildikten sonra ılıklaştırılır ve süzülür. Gün boyuna
yayılarak yalnızca bu bir bardak çay
yudumlanarak içilir. Soğuyan çay her içimden önce sıcak su banyosunda(benmari)
ısıtılır veya bir termosta muhafaza edilir.
Aynısafa: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış aynısafa çiçeği, orta boy
bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika
demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4 bardak taze demlenmiş sıcak çay
yudumlanarak içilir.
İsveç Şurubu: Yukarıda önerilen çaylardan herhangi birine eklenerek,
günde 3 kere yarım tatlı kaşığı İsveç Şurubu alınır.
Bağırsak rahatsızlıkları
Çıbanotu: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış bitki, orta boy bir su
bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika
demlendikten sonra süzülür. Günde 1-3
bardak taze demlenmiş sıcak çay yudumlanarak içilir.
Eğir kökü: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış eğir kökü, bir bardak
soğuk suda 10-12 saat demlendirildikten sonra ılıklaştırılır ve süzülür. Her
yemekten önce ve sonra yalnızca 1 yudum içilir! Soğuyan çay her içimden önce
sıcak su banyosunda ısıtılır (benmari) veya bir termosta sıcak olarak muhafaza
edilir. Günde yalnızca 6 yudum içileceği unutulmamalıdır!
Ebegümeci: Bir tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış taze ebegümeci
yaprağı, bir bardak soğuk suda 10-12 saat demlendirildikten sonra
ılıklaştırılır ve süzülür. Gün boyunca 3 bardak çay yudumlanarak içilir. Kullanım
kolaylığı açısından, bitki çayı, önceden ısıtılmış bir termosta muhafaza
edilebilir. Aksi halde, her içimden önce çayın sıcak su banyosunda (benmari)
ısıtılması gerekir.
Aynısafa: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış aynısafa çiçek yaprağı,
orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım
dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3-4 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan
yudumlanarak içilir.
Adaçayı: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış adaçayı, orta boy bir su
bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika
demlendikten sonra süzülür. Günde 2 bardak taze demlenmiş çay soğutulmadan
yudumlanarak içilir.
İsveç Şurubu: Yukarıda önerilen bitki çaylarına eklenerek günde 3 kere
yarım tatlı kaşığı İsveç Şurubu alınır. Kullanım biçimi: Yarısı yemeklerden
önce ve öteki yarısı da yemeklerden sonra içilen her bir bardak çaya 1 tatlı
kaşığı dolusu şurup eklenir.
Bağırsak tembelliği
Eğir kökü: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış kök, bir bardak soğuk suda
10-12 saat demlendirildikten sonra ılıklaştırılır ve süzülür. Bu çaydan, her
yemekten önce ve sonra 1 yudum içilir! Soğuyan çay her içimden önce sıcak su
banyosunda (benmari) ısıtılmalıdır.
İsveç Şurubu: Günde 3 kere 1 yarım tatlı kaşığı şurup, biraz ılık suya
veya bitki çayına eklenerek alınır.
Bağırsak tüberkülozu
Eğir kökü: Yarım tatlı kaşığı
ince kıyılmış eğir kökü, bir bardak soğuk suda 10-12 saat demlendirildikten
sonra ılıklaştırılır ve süzülür. Gün boyunca yalnızca bu 1 bardak çay
yudumlanarak içilir. Sıcak çay, önceden ısıtılmış bir termosta muhafaza
edilebilir veya her içimden önce sıcak su banyosunda ısıtılır.
Bağırsak ülseri
Isırganotu: yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış yaprak, orta boy bir su
bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika
demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca 3-4 bardak taze demlenmiş çay
soğutulmadan yudumlanır.
Ebegümeci: Kabaca kırılmış arpa ile hazırlanmış çorbanın üstüne, iyice
yıkanarak ince kıyılmış taze ebegümeci yaprakları serpiştirilir. Yapraklar
kesinlikle çorbayla birlikte pişirilmemelidir, aksi halde tedavi edici
özelliklerini yitirirler.
Aynısafa: Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış çiçek yaprağı, orta boy bir
su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve yarım dakika
demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca 2 bardak taze demlenmiş çay
soğutulmadan yudumlanır.
Kuşekmeği(Polygonum aviculare): Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış
bitki, orta boy bir su bardağı dolusu kaynar derecede sıcak suyla haşlanır ve
yarım dakika demlendikten sonra süzülür. Gün boyunca 2 bardak taze demlenmiş
çay soğutulmadan yudumlanır.
Aynı safa Merhemi: iki avuç dolusu ince kıyılmış taze bitki sap ve
yaprak çiçek hazırlanır . beş yüz gram içyağı veya margarin kızartma yapılaçakmış gibi kızdırılır. Ve
içine bitkiler dökülür. Çıtırdaması beklenir, karıştırılır ve ateşten çekilir.
Üstü kapatılarak serin bir yerde gece boyunca bekletilir. Ertesi gün hafifce
ısıtılır ve tülbentten geçirilierek süzülür. Ve merhem kaplarına aktarılır. Serin bir ortamda saklanır.
HEMOROİD/BASUR / BASUR /
Rektumdaki venöz damarların kabarıklık, kanama ve ağn gibi bulgularla beliren
genişlemesi.
Şifalı sebze, meyve ve otlar: Öküzgözü, kayakoruğu, çobançantası,
devedikeni, Hindkestanesi, selvi, çobandeğneği, sarıçalı, düğünçiçeği,
ısırganotu, adamotu, patlıcan, binbiryaprakotu, farekulağı, meşe, siyah mürver,
sığırkuyruğu, sarımsak, soğan, pırasa, lahana, maydanoz, kavun, ıspanak, pazı,
patates, şeftali, üzüm, badem, kestane, ayva, incir, dut, menekşe,
abdestbozanotu.
* Müshil olarak: Keten veya hardal tohumu.
* İltihaplanma durumunda: Dulavratotu, golden elma, sığırkuyruğu.
Dikkat! Acılı yiyecekler, baharatlar, çay, kahve, fazla et ve balık
yasak, kabız olmak zararlı.
R1* Yemeklerden önce 100 gram rendelenmiş havuç yenir.
R2* Bir kaba 1 kilogram meşe ağacı kabuğu konur. Üzerine 8 bardak su
ilave edilip 15 dakika kaynatılır. Soğuduktan sonra üçte biri süzülüp, içine
oturulabilecek kadar suya katılır. 5 dakika içinde oturulur.
R3* 4 bardak kaynar suya 1 çorba kaşığı ufalanmış civanperçemi konur.
20 dakika demlendirilir. Öğle ve akşam yemeklerinden önce 1'er bardak içilir.
10 gün davam edilir.
R4* 1 bardak kaynar suya 1 çorba kaşığı ufalanmış lâbada konur. 20
dakika demlendirildikten sonra süzülür, 1 tatlı kaşığı süzme bal ilave edilip
içilir. Günde 3 kere.
R5* 100'er gram çok ince kıyılmış kuru incir yaprağı ile iyice
dövülmüş nöbet şekeri karıştırılır. Yemeklerden yarım saat önce l'er tatlı kaşığı
yenir. Üzerine su içilir.
R6* Veya;
Afyon 4 gram
Zencefil 4 gram
Akgünlük 5 gram
Tobalak 5 gram
Safran 4 gram
Eğirkökü 4 gram
Mürsafi 4 gram
Bu eczalar döğüldükten sonra tartılır. Yapılışı şöyledir: Bir yumurta
sarısına afyon ve safran ilave edilir, karıştırılır. Bir gece ayazlatılır.
Güneş doğmadan iki saat evvel içeri alınır. Diğer eczalar ilâve edilerek iyice
karıştırılır. Macun haline getirilir. Nohut büyüklüğünde haplar yapılır,
yemeklerden sonra birer adet yutulur. Bir ay devam edilir. Yedi türlü basura
şifadır.
R7* 40 gram demir dikeni bitkisi, 1 litre suda kaynatılıp yemeklerden
sonra birer bardak içilir.
R8* Pırasanın beyaz kısmını doğrayıp kâfi miktar su ve zeytinyağı ile
pişirip basur üzerine koyup Sağlamalıdır.
R9* Gazyağına pamuk batırıp memeler üzerine koyup bağlamalı, iç basur
için fitil yapmalı yeni basuru tedavi eder. Eski basurun ağrısını giderir.
Basura şifalıdır.
R10* Acıkavun (eşekhıyarı) bitkisinin kökünü kurutup döğmeli,
yemeklerden iki saat evvel bir kahvekaşığı kadarım bir fincan ılık su ile
içmelidir. 15-20 gün kadar devam etmelidir.
R11* Bir adet kuru soğanın tepesini kesmeli, meşe mazısını iyice
döğmeli soğanın göbeğini çıkarıp toz mazıyı içine koymalı kıvılcımlı (kızgın)
külde veya hafif ateşte pişirmeli, dayanılabilecek sıcaklıkta iken üzerine
oturmalı, birkaç gün devam etmelidir.
R12* 40 gram böğürtlen yaprağı, körpe uç filizi ile beraber bir litre
suda kaynatıp günde 3-5 bardak içmeli, birkaç gün devam etmelidir.
R13* Karayemiş (Laurus cerasus) çekirdekleri iyice doğulup bal ile
karıştırılarak sabah aç karnına ve akşam yatarken ceviz büyüklüğünde yemelidir.
R14* Sünnetlüce otunu (buna, gaffarışerif (chondrilla jumcea) veya ak
hindiba da derler) çöpleri ile iyice döğmeli ağırlığının iki misli süzmebah
hafif ateşte kıvama getirmeli, ateşten indirip doğulmuş sünnetlüce otunun
tozunu ilave ederek karıştırmalı. Akşamları yatarken ceviz kadar yemeli. Buna
bir müddet devam etmelidir. Basur memelerini kurutur. Hatta siğilleri dahi
kurutur.
Hemoroid Tedavisinde 10 Önlem
Ağrı, kanama, anal akıntı, kaşıntı, vs. işte bu şikayetlerinizi
önlemek ve dolayısıyla da hemoroidal hastalığın iyileşmesine katkıda bulunmak için
izlenecek 10 basit tavsiye:
Çok su içiniz: Gün de en az 1.5 ila 2 litre.
Dengeli besleniniz: Lif, tahıl, kepek ekmeği, meyva ve sebze açısından
zengin gıdalar alınız.
Jimnastik, yürüme ve yüzme gibi düzenli egzersizler yapınız. Bisiklet
ve ata binme gibi bazı sporlardan kaçınız.
Tuvalete, her gün belirli bir saatte gidiniz, ( örneğin uyandığınızda
bir bardak su içtikten sonra )
Sıcak yerlerde çok uzun süre kalmayınız.
Lokal tahribata (baharatlı yemekler, alkol) ya da bağırsak
hareketliliğine (kahve, çay ) neden olabilecek gıdalardan kaçınınız.
Lokal kişisel temizliğinize özen gösteriniz, ancak uzun süreli kullanımda,
tahriş ( dar iç çamaşırlar ve sıkı giyisiler v.b.) edebilecek ürünlere dikkat
ediniz.
Ağır yükeri taşımaktan kaçınmaya çalışınız.
Dar giyisiler giymekten kaçınınız.
Semptomlar devam ederse (örneğin tuvalet kağıdında kan, anal
rahatsızlık, akıntı) doktorunuza danışınız.
BASUR
Zulumba ve Üzerlik tohumu eşit oranlarda katıştırılıp, sabahları aç
karnına 1 çay kaşığı yenir.
Basur (Hemoroit)
Basur, düzbağırsağın(rektum) ve anüsün çok rahatsızlık verici bir
hastalığıdır. Düzbağırsağın içinde veya anüsün dışında oluşabilir. Şifalı
bitkilerle içten ve dıştan yapılan tedavilerde genelde başarılı sonuçlar
alınabilir. Ama her şeye rağmen, hastalığın kaynağının teşhis edilerek
öncelikle tedavisi şarttır. Eğer bu temel tedavi yapılmazsa, basurlar hep yeniden
oluşacaktır. Hastalığın nedeni, öncelikle, daha önceki bölümlerde ele
aldığımız, kronik kabızlıktır. Hastalığın oluşmasındaki ikinci önemli neden
ise, karaciğer fonksiyon bozukluklarıdır. Ayrıca gebelik döneminde altkarında
kan dolaşımı yetersizliğinden, hareketsizlikten veya şişmanlıktan da
kaynaklanabilir. Kan damarı duvarlarının kalıtımsal zayıflığı nedeniyle de
basur memeleri oluşabilir. Bu memelerin patlaması sonucunda açık kırmızı renkli
kan görülür. Bu kanın gerçekten de basurdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının bir
uzman doktor tarafından mutlaka teşhis edilmesi gerekir. Böylece, kötü
karakterli bir hastalık kuşkusundan da kurtulunmuş olur. Doktora gitmekten
çekinmek hiçbir yarar sağlamaz, ama kötü karakterli hastalıkların erken teşhis
edilebilme şansı elden kaçırılmış olabilir.
Uzun süre oturulduğunda, oturulan bölgeye kan hücum eder. Bu durum,
kabızlıkla birlikte basur oluşumuna yol açar. Acaba bu duruma karşı neler
yapılmalıdır? Açık havada yürüyüş veya hafif sporlar ve yüzme, altkarın
bölgesinin kan dolaşımını uyarır. Ayrıca kabızlığa karşı da önlemler
alınmalıdır. Buğday kepeği, keten tohumu unu, siyah ekmek, bal, bol miktarda
sebze ve pirinç harikalar yaratabilir. Anüs kaslarını çalıştırınız. Böylece
damarlarda birikmiş olan kanı dağıtabilirsiniz: Günde pek çok kere, anüs kaslarını
birkaç saniye boyunca sıkınız ve bu hareketi en azından 20 kere yineleyiniz.
Her dışkılamadan sonra anüsü bol suyla yıkayıp, yumuşak tuvalet kağıdı ile
kurulayınız. Soğuk suda oturma banyoları, mayıs papatyası ve atkuyruğu kaynama
suyu ile hazırlanan soğuk oturma banyoları rahatlatıcıdır.
Basurlar, özellikle karaciğer hastalıkları ile birlikte görüldüğünde,
başka bir açıdan ele alınmalıdır. Örneğin siroz hastalığında olduğu gibi,
karaciğerde kan birikimi oluştuğunda, kan basıncı bağırsaklara doğru yönelir ve
düzbağırsak damarları kanla dolarak şişer. Kapı toplardamarında (vena portea)
oluşan bu yüksek basınç nedeniyle, anüs mukozası yüzeyinde veya anüs kanalı
içinde basur memeleri oluşur. Basurlarından kurtulmak isteyen kişi, bu oluşumun
kaynağını araştırmalı ve belki de kapı toplardamarında oluşan basıncın
azaltılması yönünde adımlar atmalıdır. Bu konuda tabii ki bir uzman doktorun
görüşünün alınması gerekir. Uygulanacak olan tıbbi tedavi, basit bir yöntemle
de desteklenebilir: Sabah ve akşam yemeklerinden önce 10-15 damla atkestanesi
tentürü, biraz suya karıştırılarak alınır.
Kan birikimlerinin harekete geçirilmesi için, hindiba çayı günde 2-3
bardak içilebilir. Lokal tedavi olarak, meşe kabuğu veya ceviz yaprağı kaynama
suyu ile uygulanan lavmanlar veya kompresler çok büyük rahatlıklar
sağlayabilir, ama önce bağırsakların boşaltılması gerekir. Başka bir tedavi
biçiminde de uzun süre boyunca, gün aşırı değişimle, beyaz ballıbaba yaprağı,
ahududu yaprağı veya böğürtlen yaprağı çayından günde 2 bardak içilir. Ayrıca,
uzun süreli kullanımlarda civanperçemi çayı da kendisini kanıtlamıştır.
Rahatsızlıklar sona erene kadar bu çay kürlerinin sürdürülmesi gerekir.
Tuzlu suyla hazırlanan mayıs papatyası buğu banyosunun üstünde 10-15
dakika kadar oturduktan sonra, kantaron yağı emdirilmiş bir pamuk, büzgen kasın
sonuna kadar ulaşmak üzere, anüsten içeri sokulur. Böylece, dışkılamada
rahatlık sağlanmış ve olası mukoza çatlakları önlenmiş olur.
Anüse sürülebilecek veya kompresler yapılabilecek bir merhemi herkes
hazırlayabilir: 100g içyağında 20g kurutulmuş çobançantası kısaca kızartılır ve
serin bir yere kaldırılır. Ertesi gün yağ tekrar ısıtılır ve tülbentten
geçirilerek süzülür. Buzdolabında saklanmalıdır.
Uzun süreli uygulamalar: Isırganotu, ahududu veya böğürtlen yaprağı
çayı, dönüşümlü olarak ve balla tatlandırılarak içilebilir. Bolca çiçek balı
tüketimi yararlı olur. Veya hindiba, ısırganotu, sinirliot eşit karışımının
çayı günde 3 bardak içilir ve aynı zamanda da atkuyruğu veya atkestanesi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder